‘Oktay Akbal için yaşamak yazmaktı’
Bugün, aramızda olsaydı Cumhuriyetimiz ile aynı yaşta olacak duayen yazarımız Oktay Akbal için altı yıl başkanlığını yaptığı Türkiye Yazarlar Sendikası “Bir Cumhuriyet Çınarı Oktay Akbal Yüz Yaşında” başlıklı anma etkinliğini 28 Aralık Perşembe günü Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenledi.
TYS önceki başkanı Mustafa Köz moderatörlüğündeki, eşi Ayla Akbal’ın sağlık nedenleriyle katılamadığı anmada, dostlukları ölümüne kadar süren yazarlar TYS Başkanı Adnan Özyalçıner, Adil İzci ve Mehmet Zaman Saçlıoğlu Türk edebiyatı, gazeteciliği ve dergiciliğin usta ismi Oktay Akbal ile anılarını da paylaşarak edebi kişiliğini konuştular.
Öykü, roman, deneme, fıkra, anı, günlük, gezi, röportaj türlerinde yapıtlar veren gazeteci, yazar Oktay Akbal’ın 1940 Kuşağının en değerli kalemlerinden biri olduğunu, “Yazmak, yaşamak!” diyen Oktay Akbal için tür değil, yazmanın önemli olduğunu ifade ettiler.
Cumhuriyet yaşıt olan 2015’de 92 yaşında hayata veda eden Oktay Akbal’ın biyografisi, yapıtları ve ödülleri hakkında bilgi veren Mustafa Köz, “Oktay Akbal sadece geçmişe değil bugüne insana da topluma da yazar duyarlılığıyla baktı” diyerek sözü konuşmacılara verdi.
Öğrencilikten Babıali yıllarının sonuna kadar birlikte olan Adnan Özyalçıner, yaklaşık 80 yıl kaleme elinden bırakmayan Oktay Akbal’ın toplumla insan ilişkisini derinlemesine işlediğini, toplumcu görüşü savunurken bireyin tanınmadığı bir sanatın toplumcu olamayacağını da hatırlatarak; “Oktay Akbal bugün yüz yaşında. Cumhuriyetle yaşıt, 100 yılımızın öykücüsü bir yazardır. Öyküleri, romanları, gazete yazıları, günlükleriyle oluşturduğu bu yaşam belgesi yalnız kendi yazdıklarının değil bizim de yaşadıklarımızın 92 yıllık tam bir belgeselidir. Dünden bugüne düşten gerçeğe yaşadıklarımızın bir aynasıdır” dedi.
Mehmet Zaman Saçlıoğlu da, genç bir asistanken 1984’de Babıali’ de tanıştığı, iyiliği, sevecenliği, yurtseverliği ve nice erdemleriyle hatırladığı Oktay Akbal ile başlayan dostluğunu anlatarak; “Oktay Akbal, edebiyatçı köşe yazarlarının en önemlilerinden biriydi. Her gün edebi niteliği yüksek, insancıl, adalet duygusu ve vefayla sarmalanmış demokrasiye, hukuka, Cumhuriyet’e, Atatürk’e bağlılığını gösteren lezzetli yazıları bizim kuşağın kültür birikiminde önemli bir yer tutmuştur” diyerek minnetle andı.
Adil İzci ise; “1970’lerde okur olarak tanıdığım Oktay Akbal ile 1983-1984 döneminde Robert Kolej’de yayınladığımız dergiye Sait Faik üzerine bir yazı istediğimde tanıştım. O yazıyı verdiği gibi, Sait Faik’in yakın dostları Agop Arad ile Sabahattin Kudret Aksal’a da yönlendirdi. Cumhuriyet’te, TGC’de, TYS’de, Akyaka’da, Ataköy’deki evinde görüşmelerimiz oldu. Babacan, sakin, sıcakkanlı bir insandı. Şiire şairle önem verirdi. Öykü, roman ve denemelerinde geçmişe dönüklük, anılara bağlılık, özellikle dikkat çeker.
Oktay Akbal, Atatürk’ü ve Atatürk Devrimleri’ ni sahiplenen bir aydınımızdı. “Atatürk Yaşadı mı?”, “Atatürkçülük Savaşı”, “Atatürk Bir Gün Gelecek” adlı kitapları, bu bağlamlardaki yazılarının toplandığı yapıtlarıdır” diyerek yalın bir anlatımı, kısa tümceleriyle rahat okunur, rahat anlaşılır bir yazar olduğunun altını çizdi.
TYS aralarında yakın dostu Behçet Necatigil’in kızı yazarlar Ayşe Sarısayın, Yusuf Çotuksöken’in de olduğu katılımcılara ölümünün hemen ardından yayımladığı bülteni ve Nisan 2016’da Ayla Akbal ile Mustafa Köz’ün derlediği, Cumhuriyet Kitaplarından Ağustos 2022’de çıkan “Oktay Akbal’ın Anısına Saygıyla” adıyla genişletilmiş baskısı yayımlanan “Bir Düş Terzisi” Oktay Akbal Kitabı’nı armağan etti.
