Hep söylüyorum… Bodrum artık Akdeniz’de İbiza ve Mikonos’la yarışıyor ve başa baş geldi diye..
İşte bunun bir örneği yarın akşam Bodrum’da Titanik Oteli’nin büyük salonunda yaşanacak.
Bu salonda tam anlamıyla bir Hollywood Premier’i yapılacak diyebilirim.
Bu törende dünyaca ünlü iki marka isim yan yana gelecek.
Bir tarafta Amerika Birleşik Devletleri’nin Oscar öncesi en önemli sinema ve televizyon ödüllerinden biri sayılan Golden Globe (Altın Küre) var.
Öteki tarafta ise artık bir Hollywood efsanesi haline gelen Sharon Stone…
ALTIN KÜRE 80 YILLIK TARİHİNDE BİR İLKE İMZA ATIYOR
Golden Globe, burada 80 yıllık tarihinde bir ilke burada imza atacak ve bir Hollywood starına ilk defa Los Angeles dışında uluslararası bir ödül verecek.
Bu ödülün adı “İnternational Icon Award.”
Yani “Uluslararası İkon Ödülü…”
Bu Sharon Stane’un son iki hafta içinde aldığı ikinci ödül olacak.
20 Temmuz günü Sicilya’nın Taormina Festivalinde “Uluslararası Başarı Ödülü” almıştı.
Şimdi sıra Bodrum’da…
1944 YILINDAN BERİ VERİLEN ÇOK PRESTİJLİ BİR ÖDÜL
Golden Globe dünyanın en köklü sinema ve televizyon ödüllerinden biri.
1944 yılından beri veriliyor.
Ödülü Hollywood’da bulunan yabancı gazetecilerden oluşan bir kuruluş düzenliyor.
Bu kuruluşun yönetim kurulu üyelerinden biri Hürriyet’in Los Angeles muhabiri Barbaros Tapan.
Tapan bana göre, bugüne kadar Los Angeles ve Hollywoor’da görev yapan Türk gazetecilerinin en başarılısı.
Müthiş ilişkileri var ve en ünlü sanatçılara ulaşabiliyor.
Bu ödülün Bodrum’da verilmesinde onun büyük emeği oldu ve çok iyi bir iş yaptı.
SHARON STONE İÇİN ÖZEL CASİNO FİLMİ GÖSTERİMİ
Sharon Stone üç gün önce İstanbul’a geldi.
Bu arada İstanbul’da kaldığı otelde onun için ilginç bir gece düzenlenmesi planlandı.
Martin Scorsese’nin kült filmi Casino’nun özel gösterimi yapıldı.
Sharon Stone sinemaya 1980’de Woody Allen’in Stardust Memories filmi ile başladı.
Sonra hepimizin bildiği ünlü filmleri geldi.
Temel İçgüdü filmindeki performansı ile Altın Küre ödülünü aldı.
Scorsese’nin Casino filmi ile hem Altın Küre’yi aldı hem de Oscar’da en iyi kadın oyuncu adaylığını…
1993 yılında Hollywood Walk of Fame’de bir yıldız aldı.
YARIN AKŞAMKİ TÖRENE DAVETLİYDİM AMA KATILAMAYACAĞIM
Yarın akşamki töreni davetiydim ama ne yazık ki çok önceden verilmiş bir sözüm nedeniyle katılamıyorum.
Yoksa Los Angeles’te Kurtlar Vadisi dizisinin çekiminde konuştuğum yıldızın bu gecesinde mutlaka orada olurdum.
Hazır ondan söz edilirken onun 2021 yılında çıkan “The Beauty Of Living Twice” adlı kitabından bir kaç anekdotu aktarayım.
RASİM’LE NAGEHAN DA BÖYLE BİR ANLAŞMA YAPSAYDI NASIL OLURDU
Sharon Stone New York Times’a verdiği mülakatta bir gazeteciden de söz ediyor.
Anlattığı gazeteci Los Angeles Times gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Phil Bronstein… Sharon Stone’un ikinci kocası.
Meğer evlenmeden önce kocası onu bir “mahremiyet anlaşması” yapmaya zorlamış.
Yani yaşadıklarını ikisi de anlatmayacaklarına dair imza atmışlar.
Anlayacağınız “off the record” bir evlilik yaşamışlar.
Okurken düşündüm. Acaba bütün çiftler evlenirken böyle bir anlaşma yapsa nasıl olur.
Hem ayrılan eşleri hem de çocukları korumak için iyi bir yöntem olabilir miydi?
Şu sıralar gündemde olduğu için Nagehan Alçı ve Rasim Ozan’dan örnek verdim ama soru bütün evli çiftler için geçerli.
Benim görüşümü sorarsanız, evliliklerde fazla mekanik ve rasyonel sözleşmeler bana hoş gelmiyor.
O nedenle kimseye tavsiye edemiyorum.
‘TEMEL İÇGÜDÜ’DE 13’ÜNCÜ KADIN OLMANIN AĞIRLIĞI
Kitabında “Temel İçgüdü” filminin özel bir yeri var. Çok normal çünkü onu “süperstar” yapan film oydu. Bu rolü kapmak isteyen çok kadın oyuncu varmış ama Sharon Stone’u seçmişler. Rol ona verildikten sonra yönetmen Paul Verhoeven onu odasına çağırmış ve şunu söylemiş:
“Şunu bil ki, birinci tercihim sen değildin. İkinci tercihim de değildin, üçüncü de…
On üçüncü sıradaydın…”
Bir yönetmen, daha çekim başlamadan kadın baş oyuncusunun moralini niye bozar?
BEYAZ KÜLOTUN YANSIYOR GÖRÜNTÜ ÇOK BOZULUYOR
Sharon Stone, “Temel İçgüdü” yönetmeninin kendisine neden kötü davrandığını şöyle açıklıyor:
“Çünkü kucağına oturup ondan talimat almamı bekliyordu…”
Ama kötü davranan sadece o değilmiş…
Sinema tarihine geçen o meşhur sorgulama sahnesi çekilirken görüntü yönetmeninin sık sık yanına gelip, “Beyaz külotun ışığı kötü yansıtıyor, görüntü bozuluyor” diyerek külotunu çıkarmasını istemiş.
Sharon Stone epey olay yaşamış ve bu da ona çok sağlam bir karakter geliştirmiş.
Bugün Hollywood’un en saygı gören oyunculardan biri olması biraz da bunun sayesinde.