Gideros Koyu’nun 2 mil açığında 11 Ağustos’ta içindeki 6 kişiyle birlikte batan “Maviş” isimli fiber tekneden sağ kurtulan 3 kişiden biri olan Gürcan, tedavisinin ardından taburcu edildi.
Hanönü ilçesi Sirke köyünde yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Gürcan, o anların etkisinden hala çıkamadığını söyledi.
Teknenin alabora olması sonucu herkesin suya düştüğünü belirten Gürcan, “Düşünce ‘panik olmayın tekneye tutunun’ dediler ama sonra hepimiz suya battık. Ben suda çırpındım. Hülya isimli kadın, bir yandan beni bir yandan da kaptanı çekiştiriyordu. O da benim gibi yüzme bilmiyordu. Sonra ben ondan sıyrıldım. Herkes sudan çıkabilmek için çırpınıyordu. O kadın ve o adam da çırpınıyordu.” dedi.
Daha sonra suda batmaya başladığını söyleyen Gürcan, “Beni sudan ilk Yasin abi çıkardı. Bilmiyorum bir iki kere çıkarmış olabilir. Sonra ben ona yapıştım. ‘Abiciğim beni boğuyorsun, beni aşağı çekiyorsun, beni bırak yardım çağırmaya gideceğim’ dedi. Ondan sonra ben tekrar suya batıp çıkmaya başladım.” diye konuştu.
Ahmet Kaan Karayılan’ın, kuzeni olan Esmanur Gürcan’ı çıkardığını anlatan Gürcan, şöyle devam etti:
“Kaan da o tarafta Esma’yı kurtarmıştı. Kaan bulduğu bir pet şişeyi Esma’nın eline vermiş, sırtüstü yatmayı, nefes alabilecek kadar kafasını dışarıda tutabilmeyi göstermiş. Sakinleştirmişti onu. Ben bağırdım ‘Boğuluyorum’ diye. Sonra Kaan geldi beni kurtardı. Ben de bu sefer ona yapıştım. ‘Beni sakın bırakma ben yüzmeyi bilmiyorum’ dedim. ‘Tamam sen panik yapma’ dedi. Esma arkamdaydı, sürekli onu gözetledim, sürekli baktım. ‘Korkma ablacığım, aferin ablacığım, sen öyle gel, ben yapamıyorum ben hiç duramıyorum’ dedim. Önüme döndüm. Kaan kulaç atmaya çalışıyordu. Beni kıyıya götürmeye çalışıyordu. ‘Bu kıyı nerede?’ dedim. ‘Panik yapma vardık bile’ dedi. Ondan sonra arkamı tekrar döndüğümde Esma’yı bir daha göremedim. Kaybettim, bir daha hiç sesini duyamadım. Bu sürenin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum ama bayağı oldu.”
Gürcan, gözyaşları içinde çok üzgün olduğunu dile getirdi.
KAYBOLAN 3 KİŞİDEN BİRİ 16 YAŞINDA
Ayşenur Gürcan’ın babası Ramazan Gürcan ise kızı ve 16 yaşındaki yeğeni Esma’yı o sabah Kastamonu merkeze bıraktığını söyledi.
İkisinin gezmek için Cide’ye gittiğini sonradan öğrendiğini belirten baba Gürcan, “Cide’de 1-2 saat gezer döneriz demişler. Gezerken Ayşenur’un hocası var Ahmet Kaan, onunla karşılaşmışlar. Tekne turuna çıkacaklarını söyleyip, bizimkileri de davet etmişler. Bizimkiler de kabul etmiş. Üç kişilik tekneye 6 kişi binmişler.” dedi.
Kaybolan yeğeninin 16 yaşında olduğunu söyleyen Gürcan, “35-45 yaşında insanlar. Küçücük çocuğu o tekneye nasıl aldınız. Bu bir suç. Bunu nasıl yaptınız. Bu çocuklar yüzme bilmiyor, can güvenliği yok, bunu nasıl yaptınız?” ifadelerini kullandı.
TEKNEDEYKEN ARKADAŞINA “BAŞIM BELADA” DİYE MESAJ ATMIŞ
Kızının saat 17.15 sularında bir arkadaşına “Abi başım belada gibi, şarjım da çok az, ağlayacağım ne yapacağım” diye bir mesaj attığını anlatan Gürcan, kendilerinin olayı 23.30 sularında hastaneden gelen telefonla öğrendiklerini kaydetti.
Kastamonu’nun Cide ilçesi Gideros Koyu’nun 2 mil açığında 11 Ağustos’ta, gezintiye çıkan 6 kişinin bulunduğu yaklaşık 5 metrelik “Maviş” isimli fiber tekne batmıştı.
Denizden gelen sesler üzerine yakındaki bir balıkçı teknesindekiler, batan teknedeki Ayşenur Gürcan, Ahmet Kaan Karayılan ve Emrah Yasin Büyükoral’ı kurtarmış, kaybolan, teknenin kaptanı Öztürk Kürelioğlu ile Hülya Mütevilli ve Esmanur Gürcan’ın bulunması için arama çalışması başlatılmıştı.