Aynaya yansıyan kadınlar
Bir şehrin, bir hayatın değişimini biraz da kadınların o şehrin sokaklarında kendilerini nasıl hissettiğiyle ölçmek mümkün. Ne kadar rahatsın, yalnız başına akşam evine dönerken, ne kadar tedirgin ediyor seni, boş sokakta duyduğun ayak sesleri. Belirsizlik, gelecek kaygısı, umutsuzluk, ne yansıyor kadınların hayatından, o şehrin aynasına. Tekinsizlik hissi ne kadar eşlik ediyor o şehirdeki yolculuğuna…
Belmin Söylemez’in ikinci uzun metraj filmi “Ayna Ayna”, hikâyesini kesiştirdiği üç kadına eşlik eden dördüncü aktörü İstanbul ile o bildik tekinsizlik hissini baştan sona yaşatıyor, seyircisine. Altını çizmeden, gözümüze sokmadan. Tıpkı yaşadığımız gibi, alttan alta.
Her biri tek başına ayakta durmaya çalışan kadınlar, her birinin başka hayat gaileleri var. Bir de değişen, muhafazakârlaşan topluma uyumlanma ya da o toplumun kenarında var olma dertleri. Aylin (Manolya Maya), üniversite öğrencisi ama oyuncu olmaya çalışıyor. Hesap vermekten kaçmaya çalıştığı baskıcı bir babası var telefonun öbür ucunda ve bir ‘ecdat dizisi’nde cariye rolünü kapmak, bulduğu kurtuluş yolu. Frida (Şenay Aydın), bir sokak performansçısı. “Frida’ya Mektuplar” yazıyor ve sahne bulamazsa pazar yerinde, kamuya açık herhangi bir alanda okuyor onları. Onun da kaçtığı geçmişten gelen travmaları var. Bu iki insan nerede buluşuyor? Lale’nin (Laçin Ceylan) tiyatro kursunda. Lale de hem maddi zorluklara karşı o kursu yaşatmaya hem kendi hayatını sürdürmeye çalışan bir tiyatrocu. Rüyalarını canlandırmalarını istiyor kursiyerlerden. Neticede bu üç kadın usulca birbirlerinin hayatına dokunarak rüyalarıyla gerçekler arasında bir yol bulmaya çalışıyorlar.
“Ayna Ayna”, yapılabilen son Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü aldı, İstanbul Film Festivali’nde Belmin Söylemez En İyi Yönetmen seçildi, filmin üç oyuncusu ise En İyi Kadın Oyuncu ödülünü paylaştılar. Bu hafta da 11. Engelsiz Filmler Festivali’nden üç ödülle (En İyi Film, Seyirci Özel Ödülü ve Belmin Söylemez – Haşmet Topaloğlu imzalı senaryosuyla En İyi Senaryo) döndü film.
Bütün bunlar bir filmin rahat rahat seyirciyle buluşmasının garantisi olmuyor tabii bizde. Pandemi öncesi çekilen 2022 yapımı “Ayna Ayna” da ancak kasım ayında Başka Sinema özel gösterimleriyle salonlarda yerini aldı. Şimdi bir de 24 Kasım’da MUBI’de gösterime girecek. Keşke bu vesileyle sinemaya Bilge Olgaç’ın asistanı olarak başlayan Belmin Söylemez’in “Bilge ve Öğrencisi”, “34 Taksi” gibi belgeselleri, “Bıyık” gibi, “Dalgalar” gibi, “Bugün İstanbul Ne Kadar Güzel” gibi kısa filmleri de topluca seyirciye sunulsa.
Adı doğduğu topraklarda yaşayacak
İki sene önce aramızdan ayrılan (söylemesi de inanması da zor hala) Hasan Saltık’ın kendi adını taşıyan kültür merkezi bu cumartesi günü doğum yeri Hozat’ta açılıyor. Hozat Belediyesi böyle değerbilir bir adım atmış, Saltık ailesi de bu fikre sıcak bakmış. Adıyla bütünleşen Kalan Müzik, Belediye’nin tahsis ettiği binayı renove etmiş, şimdi 600 kişi kapasiteli, içinde çok amaçlı konser ve sergi salonu yer alan Hasan Saltık Kültür Merkezi bölge halkıyla buluşmaya hazır. Burası aynı zamanda Hasan Saltık’ın arşiv ve fotoğraflarının da yer aldığı bir anı evi olacak.
Hasan Saltık, dinlediğimiz sayısız ezgiyle, kaydedip bize kazandırdığı onca şarkıyla, türküyle, keşfettiği yeni sesler, unutulduğu yerden çıkartıp hakkını teslim ettiği eski sesler, kültür dünyamıza kattığı zenginliklerle zaten hep yaşayacak bir isim de, şimdi adı bir de bağlarını hiç koparmadığı Dersim’de yaşayacak, Kalan Müzik’in yöneticisi, eşi Nilüfer Saltık’ın söylediği gibi, “Bu topraklarda kültür ve sanat etkinliklerinin yeşermesi açısından işlevsel bir mekâna” vesile olacak, ne mutlu.