Hatay’ın Defne ilçesinde 6 Şubat’taki ilk depremde yıkılan binanın enkazında annesinin hayatını kaybettiğini anladığı sırada doğum sancısı tutan eşini Mersin’deki hastaneye yetiştiren Cemil Serçe, bir yandan hüzün bir yandan buruk sevinç yaşadı.
Cemil Serçe (32), Kahramanmaraş merkezli depremlere Defne ilçesi Çekmece Mahallesi’ndeki 5 katlı binada hamile eşi, kayınvalidesi ve kayınpederi ile yakalandı.
Ağır hasarlı binadan ailesiyle çıkmayı başaran Serçe, telefonla ulaşamayınca aynı ilçenin Armutlu Mahallesi’nde ailesinin yaşadığı binanın önüne gitti.
Ailesinin bulunduğu binanın yıkıldığını gören Serçe, enkazda kalan annesi Semire, babası Ali, erkek kardeşi Cem Serçe ile kız kardeşi Seher Alagöz ve 2 yeğenini bulundukları yerden çıkarmaya çalıştı.
Babası, erkek ve kız kardeşi ile yeğenlerini enkazdan yaralı halde çıkaran Cemil Serçe, annesini ise molozların arasından kurtarmayı başaramadı.
Bu sırada eşi Burcu Taş Serçe’nin doğum sancılarının başlaması üzerine enkazdan ayrılmak zorunda kalan Serçe, karısını ve yaralı kardeşi Cem Serçe’yi Mersin’de hastaneye götürdü.
Cemil Serçe’nin enkazda yaralanan kardeşi Cem Serçe ameliyata, hamile eşi de doğuma alındı. Serçe, 7 Şubat’ta oğlu Ali Deniz’in doğumuyla buruk bir sevinç yaşadı.
Bebeklerini kucaklarına alan aile, 10 Şubat’ta Hatay’a döndü.
“Annem erkek kardeşime siper olmuştu”
Serçe, AA muhabirine 6 Şubat’ta yaşadıklarını unutmadığını ve o günün gözünün önünden gitmediğini söyledi.
Deprem öncesinde, normalde 6 Şubat’ta doğum yapması planlanan eşi için hazırlıklar yürüttüklerini ve o gece evlerinde kayınpederi ve kayınvalidesinin de kaldığını anlatan Serçe, sabaha karşı afete yakalandıklarını ifade etti.
Serçe, depremde ağır hasar alan binadan kurtulmayı başardıklarını dile getirerek Serçe, şöyle konuştu:
“Depremden hemen sonra yan mahallede oturan aileme ulaşamıyordum. Telefonlar çekmiyordu. Bir şekilde annemin evine yetiştiğimde her yerin yıkılmış olduğunu, yangınların olduğunu gördüm. Her yer toz, duman, zifiri karanlıktı. Yıllardır bildiğim annemin evini bulamamıştım. Karanlıkta bir şey yapamazdım. Ailemin seslerini duymuştum. Gün ağırınca tekrardan annemlerin evine gittim ve evin çöktüğünü gördüm. Enkazda ablam, 2 ve 4 yaşında olan yeğenim, annem, babam ve erkek kardeşim vardı. Saatlerce, dayımla beraber kendi çabalarımızla duvarları kırarak, molozları çıkararak ablamı, babamı, yeğenlerimi ve erkek kardeşimi çıkardım. Erkek kardeşimin durumu ağırdı. Annemin kucağındaydı. Annem erkek kardeşime siper olmuştu. Akşama kadar onları çıkarmak için uğraşmıştım.”
“Oğlumuz bize güç oldu ve ayakta durmamızı sağladı”
Cemil Serçe, enkazda ulaştığı annesinin hayatını kaybettiğini gördüğünü ve bulunduğu yerde sıkıştığı için onu çıkaramadığını anlattı.
Sancıları başlayan eşini ve yaralı kardeşini aracıyla Mersin’e hastaneye götürdüğünü aktaran Serçe, “Eşim depremden bir gün sonra sabah saatlerinde oğlumuz Ali Deniz’i dünyaya getirdi. Annemin üzüntüsünü daha yaşayamamıştım. Bir yandan üzüntü bir yandan da buruk sevinç yaşamıştım. Oğlumuz bize güç oldu ve ayakta durmamızı sağladı. Depremde bir yandan insanlar canını yitirirken bir yandan da yeni hayatlar doğuyordu.” dedi.
Cemil Serçe’nin eşi Burcu Taş Serçe de depremlerde çok sayıda yakınını kaybederken bir gün sonra sıhhatli şekilde doğan çocuklarını kucaklarına aldıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
“Bir yanımız doğarken, bir yanımız ölüyordu. Bir yandan sevinç bir yandan hüzün içindeydik. Yaşananlar halen dün gibi, hala bir yağmurda, bir gök gürültüsünde aynı korkuyu yaşıyoruz. ‘Yeniden depremi yaşar mıyız?’ diye ürküyoruz. Hani derler ya; ‘Allah düşmanıma bile yaşatmasın’ diye, gerçekten böyle bir korku, böyle bir felaket olamaz. Kıyameti yaşamıştık. Saatler her 4.17’yi gösterdiğinde ürperiyoruz. Bu nasıl geçer bilmiyorum. Umarım bir gün atlatırız.”