Türkiye’yi Bekleyen Tehlike! 5 Kritik Tespit. Türkiye’nin Yapısı Değişiyor
Ekonomist Mahfi Eğilmez’in kaleme aldığı bu yazısında Türkiye’nin 2023 yılına ait nüfus verilerini detaylı bir şekilde ele alıyor. TÜİK tarafından açıklanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına dayanarak sunulan bilgiler, ülkenin demografik yapısındaki önemli değişimleri gözler önüne seriyor.
Eğilmez’in yazısında vurgulanan başlıca noktalardan biri, Türkiye’nin nüfus artış hızındaki belirgin düşüş. 2022’ye kıyasla 2023’te kaydedilen nüfus artışındaki azalma, ekonomik ve sosyal dinamiklerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Ayrıca metinde, Türkiye’nin kentsel ve kırsal nüfus dağılımı, büyük şehirlerdeki nüfus yoğunluğu ve yaşlanan nüfus yapısı gibi önemli konular da ele alınıyor. Bu bilgiler, ülkenin demografik dönüşümünü anlamak ve geleceğe yönelik politika oluşturmak adına değerli bir bakış açısı sunuyor.
Yazının tamamı şu şekilde;
TÜİK, 2023 yılında Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemiyle (ADNKS) yapılan nüfus sayım sonuçlarını açıkladı.[i] Buna göre 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin nüfusu 85.372.377 kişi. Nüfusun yüzde 48,6’sı erkeklerden yüzde 51,4’ü de kadınlardan oluşuyor. Yıllık nüfus artışında 2023 yılında ciddi bir düşüş söz konusu. 2022 yılında binde 7,1 artan nüfus 2023 yılında binde 1,1 artmış görünüyor. Bu hızlı düşüşte hızla yükselen hayat pahalılığının etkisi olabilir.
İl ve ilçelerde yaşayan nüfus 79,4 milyon kişi (toplam nüfusun yüzde 93’ü), belde ve köylerde yaşayan nüfus yaklaşık 6 milyon kişi (toplam nüfusun yaklaşık yüzde 7’si.) Buna göre nüfusun yüzde 93’ünün kentlerde, yüzde 7’sinin kırsal kesimde yaşadığını söyleyebiliriz. Kırsal kesimde yaşayanların oranındaki bu düşüklük tarımsal üretimin ileride daha da sorunlu olacağının bir göstergesi olarak karşımızda duruyor.
85 milyonu aşkın nüfusun yüzde 38’i beş büyük ilde yaşıyor:
İstanbul, tek başına ülke nüfusunun dörtte birine yakın bir nüfusu barındırıyor ve bu nüfusuyla Avrupa’nın pek çok ülkesinden fazla nüfusa sahip bulunuyor. Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya için de benzer durumlar geçerli.
Aşağıdaki tablo Avrupa ülkelerinin nüfuslarıyla Türkiye’nin beş büyük ilinin nüfuslarını bir arada gösteriyor ( kaynak: https://populationtoday.com/tr/)
Türkiye’nin yöneticileri, yakın zamana kadar ülkenin genç nüfusa sahip olmasıyla övünürler, yaşlanan Avrupa’ya, bizi de aralarına almaları gerektiği mesajını verirken, üretim yapacak gençlere ihtiyaçları olacağını öne sürerek bu konuyu da vurgularlardı. Bu görünüm değişiyor, Türkiye yavaş yavaş yaşlanıyor:
2007’de ülkenin ortalama yaşı 27 – 28 iken, 2023’de 33 – 35 arasına yükselmiş bulunuyor. Kuşkusuz bu ortalamalar yine de genç yaş ortalaması olarak kabul edilebilir ama nüfusun giderek yaşlandığı da bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
2023 sonu itibarıyla Türkiye’de yaşayan sığınmacı sayısı Göç İdaresi Başkanlığınca yaklaşık 4,7 milyon kişi olarak açıklamış durumdadır. Bunlar içinde en yüksek nüfus Suriyeli sığınmacılardır, onları Afganlar ve Iraklılar izliyor. Ayrıca Türkiye’de yaşayan yaklaşık 1,6 milyon yabancı nüfusun içinde en yüksek sayıya sahip olanlar Iraklılardır. Onları Afganlar, Almanlar ve Türkmenler izliyor.
Özetle şunları söyleyebiliriz: (1) Türkiye’de nüfus artış hızı düşüyor. (2) Türkiye nüfusu yaşlanma sürecine girmiş bulunuyor. (3) Kadın nüfus, erkek nüfusu geçmiş görünüyor. (4) İnsanların yüzde 90’dan fazlası kentlerde yaşıyor. (5) Türkiye’de 85,4 milyonluk nüfusa dâhil olmayan 4,7 milyon sığınmacı ve 1,6 milyon da yabancı yaşıyor.